22 Mart 2012 Perşembe

A be teknoloji n'aptın bize !!!




Hep arkadaşlarıma bahsediyorum kötü bir döneme denk geldik diye.Nasıl yani diye sorduklarında genelde aynı cevabı veriyorum.1984 doğumluyum ve lise son mezuniyetimde çekilen fotoğraflar filmli makineyle çekilen fotoğraflardı.Üniversite mezuniyetimde ise bilmem kaç megapikselli dijital makine ile fotoğraflar çekildi.Şimdi ise direkt cep telefonundan çeşitli efektler ekleyerek çekebiliyorsun.Cep telefonun icadı ve hızla gelişmesi desen o da bizim döneme denk geldi.Nokia 5110,3210 Ericsson T 28 , Panasonic GD90 derken, 10 sene içinde, sıçtığımız anın fotoğrafını çekip aynı anda bu fotoğrafı Obama'ya gönderebilecek bir kıvama geldik.Mirc ve icq'da ilk contayı zorlamaya başlamıştık, yonja,80630 gibi sitelerde piştik,twitter ve facebook ile beraber ise komple kafayı yedik hayırlısıyla.Bu kadar teknolojik gelişmeyi 18 ile 28 yaş aralığında yaşadım ve bu 10 sene bana 50 sene gibi geldi.Kendimi yer yer 40 yaşında hissediyorum şuan.Her yerden bilgi akıyor gibi hissediyor insan ve beyinde artık yer kalmıyor patlama noktasına geliyor.Ve bu durumdan en karlı psikologlar ve psikiyatristler çıkıyor.Bundan 25 sene önceki psikoloğun kazancı ile şu an ki psikoloğun kazancını karşılaştırınca ortaya nasıl bir sonuç çıkar siz tahmin edin.Bu kadar hızlı gelişen teknoloji ; ikili ilişkilere de yeni bir boyut kazandırdı haliylen.Kıskançlık kavramı ise yepyeni bir boyut kazandı.Sosyal ağlar üzerinden kıskanılan olaylar artık komedi halini aldı bir nevi.Maço delikanlı sevgilisine facebook açtırtmıyor,Kıskanç kız ise uyuduğunu sandığı sevgilisini reina'da cin-tonik içerken yakalıyor filan.Garip garip olaylar sinsilesi alıyor başını gidiyor.Yeni başlamak üzere olan ilişkilerde ise sosyal ağlar CİA ajanı görevi görüyor.Hoşlanılan kişinin seceresini döküyorsun ortaya ve ordan yürüyorsun ilişkiye.Kavga edip trip atacaksan artık o kişinin yanında olmasına bile gerek yok.Atıyorsun bir tweet yada yazıyorsun bir ileti, sevgilin dünyanın diğer ucunda da olsa alıyor mesajı.Eskiden bir kızla tanışmak zordu ama tanımak için bir zaman harcıyordun ve ilişki gerçekten birbirine anlattıklarınla şekilleniyordu ve belki yine bu yüzden eskiden ilişkiler daha sağlam oluyordu.Şimdi tanışmak ve sevgili olmak daha kolay olsa da bu bir artı değil çünkü kavga edip ayrılmak ta bir o kadar kolay oluyor.2 kez gördüğün insanla 35 yıllık arkadaşmışsın bir samimi oluyorsun 2 günde.Sonra tabii gerçekten nasıl bir insan olduğunu anlayınca kesiyorsun muhabbeti 2 günde.Zaman kaybına dönüşüyor olay.1 hafta boyunca aralıksız mesajlaşıyorsun, yan yana bir geliyorsun konuşçak bir şey kalmamış mal gibi bakıyorsun suratına.E ne oldu elde var 0.Herşeyi sınırında ve dengeli yapmak lazım.Teknolojiyi yerinde kullanırsan eyvallah işine yarar ama sen teknolojiyi bambaşka amaçlar için kullanırsan döner dolaşır bir tarafına girer o teknoloji.Facebook'tan başladığın ilişki bir bakmışsın yine facebook'ta bitmiş.Şimdi ki evlilikler bile bu kadar çabuk biterken eski zamanlardaki evlilikler nasıl bu kadar uzun sürmüş.Cevabı çok zor değil kendi babamdan biliyorum, adam anneme üniversite yıllarında sadece 500 tane mektup yazmış, bir emek var ortada.Biz napıyoruz anasını satayım,facebooktan fotograflara bak güzelliği tescille,twitter'dan yazdıklarına bak akıl kapasitesini tescille, harcadığın emek 20 dakika.Ondan sonra da başla yardırmaya . Sonra neden olmuyor !! olmaz tabii a.k !!! nasıl olsun !!! valla sinirlendim şimdi yine !!!! neyse koy verin rahvan gitsin !! bu arada Ajdar'ın '' ŞAHDAMAR'' isimli şarkısını dinlemenizi tavsiye ediyorum.Bir baş yapıt. Anne babaya çok selam,iyi günler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder