22 Mart 2012 Perşembe

İSTİNYE PARK ŞİİRİ






İstinye Park İstinye Park ,
Hayatımda görmedim senin gibi bir park.
Alt katlarında memurlar,Üst katlarında kodamanlar,
Sen nasıl bir kültür mozağisin İstinye Park,


Amcalar aileleriyle geliyor altlarında Doğan,Kartal,Şahin
Meydana bir çıkıyorsun her yer Ferrari,Maserati,Aston Martin.
Sen yiyorsun Saray'da tavuk-pilav yanında ayran
''Masa'' da açıyorlar Moet & Chandon'u 1000 türk lirasından.


Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen paralarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istinye park.



Anne babaya çok selam,İyi günler..


A be teknoloji n'aptın bize !!!




Hep arkadaşlarıma bahsediyorum kötü bir döneme denk geldik diye.Nasıl yani diye sorduklarında genelde aynı cevabı veriyorum.1984 doğumluyum ve lise son mezuniyetimde çekilen fotoğraflar filmli makineyle çekilen fotoğraflardı.Üniversite mezuniyetimde ise bilmem kaç megapikselli dijital makine ile fotoğraflar çekildi.Şimdi ise direkt cep telefonundan çeşitli efektler ekleyerek çekebiliyorsun.Cep telefonun icadı ve hızla gelişmesi desen o da bizim döneme denk geldi.Nokia 5110,3210 Ericsson T 28 , Panasonic GD90 derken, 10 sene içinde, sıçtığımız anın fotoğrafını çekip aynı anda bu fotoğrafı Obama'ya gönderebilecek bir kıvama geldik.Mirc ve icq'da ilk contayı zorlamaya başlamıştık, yonja,80630 gibi sitelerde piştik,twitter ve facebook ile beraber ise komple kafayı yedik hayırlısıyla.Bu kadar teknolojik gelişmeyi 18 ile 28 yaş aralığında yaşadım ve bu 10 sene bana 50 sene gibi geldi.Kendimi yer yer 40 yaşında hissediyorum şuan.Her yerden bilgi akıyor gibi hissediyor insan ve beyinde artık yer kalmıyor patlama noktasına geliyor.Ve bu durumdan en karlı psikologlar ve psikiyatristler çıkıyor.Bundan 25 sene önceki psikoloğun kazancı ile şu an ki psikoloğun kazancını karşılaştırınca ortaya nasıl bir sonuç çıkar siz tahmin edin.Bu kadar hızlı gelişen teknoloji ; ikili ilişkilere de yeni bir boyut kazandırdı haliylen.Kıskançlık kavramı ise yepyeni bir boyut kazandı.Sosyal ağlar üzerinden kıskanılan olaylar artık komedi halini aldı bir nevi.Maço delikanlı sevgilisine facebook açtırtmıyor,Kıskanç kız ise uyuduğunu sandığı sevgilisini reina'da cin-tonik içerken yakalıyor filan.Garip garip olaylar sinsilesi alıyor başını gidiyor.Yeni başlamak üzere olan ilişkilerde ise sosyal ağlar CİA ajanı görevi görüyor.Hoşlanılan kişinin seceresini döküyorsun ortaya ve ordan yürüyorsun ilişkiye.Kavga edip trip atacaksan artık o kişinin yanında olmasına bile gerek yok.Atıyorsun bir tweet yada yazıyorsun bir ileti, sevgilin dünyanın diğer ucunda da olsa alıyor mesajı.Eskiden bir kızla tanışmak zordu ama tanımak için bir zaman harcıyordun ve ilişki gerçekten birbirine anlattıklarınla şekilleniyordu ve belki yine bu yüzden eskiden ilişkiler daha sağlam oluyordu.Şimdi tanışmak ve sevgili olmak daha kolay olsa da bu bir artı değil çünkü kavga edip ayrılmak ta bir o kadar kolay oluyor.2 kez gördüğün insanla 35 yıllık arkadaşmışsın bir samimi oluyorsun 2 günde.Sonra tabii gerçekten nasıl bir insan olduğunu anlayınca kesiyorsun muhabbeti 2 günde.Zaman kaybına dönüşüyor olay.1 hafta boyunca aralıksız mesajlaşıyorsun, yan yana bir geliyorsun konuşçak bir şey kalmamış mal gibi bakıyorsun suratına.E ne oldu elde var 0.Herşeyi sınırında ve dengeli yapmak lazım.Teknolojiyi yerinde kullanırsan eyvallah işine yarar ama sen teknolojiyi bambaşka amaçlar için kullanırsan döner dolaşır bir tarafına girer o teknoloji.Facebook'tan başladığın ilişki bir bakmışsın yine facebook'ta bitmiş.Şimdi ki evlilikler bile bu kadar çabuk biterken eski zamanlardaki evlilikler nasıl bu kadar uzun sürmüş.Cevabı çok zor değil kendi babamdan biliyorum, adam anneme üniversite yıllarında sadece 500 tane mektup yazmış, bir emek var ortada.Biz napıyoruz anasını satayım,facebooktan fotograflara bak güzelliği tescille,twitter'dan yazdıklarına bak akıl kapasitesini tescille, harcadığın emek 20 dakika.Ondan sonra da başla yardırmaya . Sonra neden olmuyor !! olmaz tabii a.k !!! nasıl olsun !!! valla sinirlendim şimdi yine !!!! neyse koy verin rahvan gitsin !! bu arada Ajdar'ın '' ŞAHDAMAR'' isimli şarkısını dinlemenizi tavsiye ediyorum.Bir baş yapıt. Anne babaya çok selam,iyi günler.

1 Mart 2012 Perşembe

BEYİN BEDAVA



Bloğunuzu canlı tutmak takipçileriniz için en önemli olaylardan biriymiş.Yazı,şarkı,video gibi postlarla bloğun devamlılığını sağlamak gerekirmiş filan filan bir şeyler.Bir kaç gündür hiç post atmayınca kendimi kötü hissettim.Arada İzmir'e de gelince bir konsantrasyon sorunu yaşadım haliylen.Ama yine de sizleri düşündüm ve muhteşem bir yazı kaleme almak istedim.Herkese de kaleme almak istedim yazmam,sadece özel bir durum olduğunda bu deyimi kullanırım.Böyle de cool bir herifim.27 yaşındayım.Yer yer tedirginim.İşte bahsettiğim konsantrasyon sorunu böyle bir şey.Yazı nerden başladı,nereye geldi,ulen n'oluyor dedirtiyor adama.Neyse gelelim asıl konumuza.ÇILBIR.Aşağıda tarifini yazıyorum.


MALZEMELER
yumurta veya yımırta.(Şahsen yımırta diyen adama günahım kadar güvenmem.Bi samimiyetsizlik var orda.)
yoğurt
sarımsak veya sarmısak.(Tercihim sarımsaktan yana).
Margarin Thatcher
toz kırmızı biber
tuz (ezik)

HAZIRLANIŞI
Genişçe bir sahanın yarısına kadar su koyun, tuz ilave edin ve normal ateşte kaynatın. Kaynayan suyun içine elinizi sokun eğer eliniz yanarsa istenildiği kadar yumurta kırın ve kapağı kapatarak kayısı olana kadar bekleyin.Siz Çılbır yaptığınızı zannediyorsunuz ama burda gizli bir ''kayısı üretimi'' var aslında.Ama çaktırmayın.Sarımsakları döverek yoğurtla karıştırın.Sarımsağa kafa atmaya çalışmayın.Tabaklara önce sarımsakla yoğurdu koyun üzerine pişen yumurtaları kevgirle süzerek yerleştirin.Harlı ateşte margarin thatcher'i eritin.Harlı ateş ne demek diye sormayın bende bilmiyorum,Necati Ateş'i biliyorum o kadar. Toz kırmızı biberi ilave edin ve biber yanmadan yumurtaların üzerinde gezdirin.Çılbırı hazırlarken sevginizi katmayı unutmayın,yüzünüzde hep bir gülümseme olsun.Yumurtaları kırarken kahkaha atın.Herşeyi geçtim böyle bir yazıyı sonuna kadar okuduysan sen bitmişsin arkadaş.İçin kıyılmış.Kurumuş kalmışın.Allah yardımcın olsun.Yolun ışık olsun.Anne babaya çok selam.İyi günler.